29 Kasım 2015 Pazar

Viral enfeksiyonlardan korunmak için doğal reçetelerim

Viral enfeksiyonlardan korunmak mümkünmüdür? 
Mevsimsel geçişin yaşandığı bugünlerde ısı farkı yaşanması ile birlikte mevsimsel grip hastalığını sık olarak görmeye başladık. Soğuk algınlığı, nezle gribal hastalıklar dediğimiz bu grup hastalık virüsler ile bulaşır. Grip virüsü iklimsel değişikliğe ve ısı farklılıklarına dayanıklıdır ve toplumsal geçiş ile hızlıca yayılarak kitlesel hastalıklar oluşturur. Gribal enfeksiyonlar ile mücadele ve korunmada, vücut direncini yüksek tutmaya çalışmak çok önemlidir. Bu yazımda sizlere hem çocuklarımıza hem de kendimize uygulayabileceğimiz, direncimizi yüksek tutmaya yarayacak birkaç doğal reçete önermeye çalışacağım. Öncelikle kendimizi ve çocuklarımızı korumalıyız. Hasta kişiler ile yakın temas halinde bulunmamak, ellerimizi sık yıkamak, ağız burun boğaz boşluğumuzu temiz tutmak önemlidir. Viral enfeksiyonlar halsizlik, kırgınlık, boğaz ağrısı, yanma, batma hissi ile başlar. Bu yakınmalar başlar başlamaz uykumuza dikkat etmeliyiz ve bulunduğumuz ortamı havalandırmak, nemli tutmak ile mücadeleye başlamalıyız. Özellikle geceleri yattığımız ortam kuruyacak, burun tıkanıklığı ile birlikte ağız nefesi alınmaya başlayacak ve bu durum ağız boğaz mukozasını kurutarak boğaz ağrısını artıracaktır. Önlemek için su buharı cihazlarından veya bildiğimiz klasik nem sağlayan yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Yapabiliyorsak 1 bardak ılık suya eklediğimiz 1 tatlı kaşığı tuzlu su ile gargara antiseptik özelliği ile boğazımızı hem rahatlatacak hemde virüsleri uzaklaştıracaktır. Viral enfeksiyonlarda sadece C vitamini korumaz. Tüm doğal besinlerden belirli oranlarda faydalanmak gerekir. Peki, tavuk suyu çorba, tarhana çorbası gerçekten faydalımıdır? Kesinlikle evet. Çorbalar, hem sıcak buharı, hem besleyici değeri, hem de sıvı ihtiyacını karşılamasıyla iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Vücut direncini artıracak zencefil, zerdeçal, çocuklarda allerjen olabileceğinden çok düşük miktarlarda olmak üzere, kullanılabilir. Adaçayı antiseptik özellik taşır. Ancak hamileler ve çocuklar kesinlikle içerek kullanmamalıdır. Gargara yapılabilir. Ihlamur çayı en rahat kullanılacak bitki çayıdır, güvenerek bol miktarda kullanabilirsiniz. Çocuklarımızın ilacı ise, allerjiler olmamak kaydıyla ballı süttür. Bilinen en iyi balgam sökücü ilacın su olduğunu hatırlatarak, hastalanmadan bir kış sezonu geçirmemizi diliyorum. Sağlıklı günler... DR. SABAHAT KARAKAŞLILAR

4 Kasım 2015 Çarşamba

Grip hastalığı ve aşısı


Soğuk havaların başlaması ile birlikte grip hastalığı ve aşısı ile ilgili birkaç bilgi paylaşmak istiyorum.
Grip hastalığı, İnfluenza viirüsünün neden olduğu, çok değişken, bulaş özelliği çok güçlü, dış koşullara karşı dirençli, çok hızlı yayılarak belirli gruplarda ölümcül seyreden, hastalık seyri değişken olan ve yarattığı olumsuz etkiler ile ekonomiye zarar veren bir hastalıktır.
Grip hastalığı tüm dünyada yaklaşık 3-5 milyon kişide ağır hastalık yapar, her yıl toplumun %5-15'i etkilenir. Çocuk yaş grubunda ise bu oran %20-35'e yükselir.
Grip çoğunlukla üst solunum yolu hastalığı, soğuk algınlığı, nezle, grip olarak geniş bir hastalık grubu içinde sayılsa da, grip hastalığında diğer viral hastalıklarda olmayan ağır belirtiler vardır. Grip hastalığı, yüksek ateş, sürekli devam eden baş ve kas ağrıları, genel bir yorgunluk hali, uzun süren öksürük ile karakterizedir.
İnfluenza virüsleri enfekte bireyden duyarlı kişilere direkt fiziksel temas ile, duyarlı kişilere enfekte eller, eşyalar gibi aracılar yoluyla, enfekte bireyin öksürmesi, hapşırması ile ortama yayılan damlacıklar yoluyla bulaşabilir. Virüsler plastik ve çelikte 48 saatten fazla, kumaş ve kağıtta 24 saat kadar bulaştırıcı özelliğini kaybetmeden yaşayabilirler. İnfluenza virüsleri vücuda alındıktan sonra bireyin savunma mekanizmalarının yeterli olmadığı bir anda, solunum yollarında bulunan hücrelerde hasara yol açar ve bu hücrelerden salgılanan bir takım maddeler ile doğal direnç baskılanarak virüs çoğalmaya başlar.
Grip ile mücadele yolları içinde en önemli olanları hastalığın seyrini tanımak, riskli bireyleri ve salgınları belirlemek ve koruma programı oluşturmaktır. Bu çalışmalara sürveyans çalışmaları denilir. Bu çalışmalar sayesinde hastalığın toplumsal yükü, grip hastalığının mevsimsel dağılımı, virüsün tipi ve aşılar saptanmaktadır.
Ülkemizin içinde bulunduğu iklim kuşağında her yıl ekim-mart aylarında mevsimsel grip görülmektedir.
Grip aşısı inaktif bir aşıdır, hastalığa yol açmaz. Grip aşısına rağmen grip olmak ifadesi tamamen hastalığa denk gelen ve her yıl 2-4 kez soğuk algınlığına yakalanma durumudur. Aşılarda uzun yıllardan beri koruyucu olarak kullanılan “tiyomersal tiyosalisilat” aslında etil civa olup , kg. başına %49.6 oranında saf civa içermektedir. Bu yıl grip aşılarında tiyomersal ve/veya başka bir koruyucu kullanılmamıştır.
Aşının gebeliğin her döneminde güvenle uygulanabileceği bilinmekte ve gebelerde riskli bir enfeksiyon olduğu için mutlak aşı uygulanması önerilmektedir..Aşının çok nadir karşılaşılan komplikasyonları, hastalığın vereceği zarardan çok daha düşüktür. Aşı güvenli ve etkilidir.

Kimler grip aşısı yaptırmalıdır:
65 yaşından büyük kişiler
Hamileler, kronik hastalığı olanlar
Sağlık personeli
Kalabalık ortamlarda bulunan sağlıklı kişiler
6 aylıktan büyük çocuklar

Grip aşısının çocuklara uygulanmasında önemli yan etkilere rastlanmamıştır. Çocuklarda en sık görülen yan etkilerin özellikle ishal ve kusma olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Bunun yanı sıra kas ağrıları, halsizlik ve ateş çocuklarda en sık görülen etkilerden olmuştur.
 Hepimize sağlıklı günler dilerim.

DR. SABAHAT KARAKAŞLILAR